"Kristal Küre // Crystal Globe", Açılış // Opening, 26 Nisan // April 2012 //Galeri X-Ist
Öznel dünyasının gerçeküstü karakter ve hikayelerini çocuksu bir anlatımla resme yansıtan Banu Birecikligil 26 Nisan’da x-ist’te 5. kişisel sergisi “Kristal Küre”yi açıyor.
Kimi zaman rüyaları, kimi zaman ise masalları anımsatan resimlerinde Birecikligil, yeni sergisinde bir önceki hikayelerinin devamı niteliğindeki yapıtları ile yolculuğuna devam ediyor. Farkındalık ile hayalgücü arasında gidip gelen sahneler sanatçının benlik sembolleri ve onların masalsı temsilleri ile donatılmış. Birecikligil’in kişisel mitolojisi - canavarları, cüceleri ve devasa kedileri – doğaya duyduğu özlemi ve kendiyle yüzleşme sürecini ortaya çıkartıyor.
Birecikligil’in figürleri ilkel, ama hikayeleri olgun. Diğerlerinden farklı olarak “Kristal Küre”adlı sergisinde artık onu besleyen çocukluğuna duyduğu özlem değil, bugünü ve şu anki değişimi. Aşina olduğumuz karakterleri yerleştirildikleri kurguda giriş bölümünü çoktan geçmiş, finale yaklaşıyorlar. Birecikligil bu hikayelerde bazen anlatıcı, bazense protagonist rolünde. Karakterlerini her an yeni bir başlangıç beklerken geride bıraktıkları sanatçının vardığı noktayı işaret ediyor.
Birecikligil’in yaşanmışlık hissi taşıyan hayal ürünü mekanları ve onların fantastik sakinleri (ya da misafirleri) 26 Mayis’a kadar x-ist’te görülebilir.
--------------------------
Banu Birecikligil, who blends the fantastic characters of her subjective, surreal world with childhood elements, opens her fifth solo show “Christal Globe” on April 26th, 2012 at x-ist.
The stories in Birecikligil’s paintings, which remind us of dreams or fairy tales, continue with a new chapter. Oscillating between consciousness and fantasy, the artist includes symbols of her inner ego and its fictional representation in her work. Birecikligil’s personal mythology - monsters, dwarves and gigantic cats – gives us a sense of her deep interior and longing for nature.
Birecikligil’s figures are primitive but her stories are mature. In her new exhibition “Crystal Globe”, she no longer feeds from longing for childhood, instead from her current state and gradual change. Her characters have already passed the introduction chapter; they are drawing close to the final. In these tales, Birecikligil can either be the narrator or the protagonist. While a new start awaits her characters at any moment, what they have left behind reveals the artist’s personal journey.
Birecikligil’s surreal settings and their fictional residents (or guests) can be seen until May 26th at x-ist.
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
SCOPE BASEL 2011
x-ist, 15 – 19 Haziran, 2011 tarihleri arasında Tarihi Kaserne, Basel’de beşincisi gerçekleşecek olan SCOPE Basel 11 Fuarı’na katılıyor. 85 uluslararası galeriye yer veren fuar kişisel ve konulu grup sergilerinin yanında film, müzik, tiyatro ve performans gösterilerine de ev sahipliği yapıyor.
Fantastik bir dünyada gerçeküstü varlıkları resmeden Banu Birecikligil, masalsı anlatımı ile karşımıza çıkıyor. Sanatçı, fuardaki yeni yapıtlarında yaşanmışlık hissi barındıran hayal ürünü mekânları betimliyor.
New York, Miami, Basel, Hamptons ve Londra’da gerçekleşen edisyonları ile Dünya’nın yükselmekte olan galeri ve sanatçılarını farklı izleyici kitleleri ile buluşturarak adını her sene daha da fazla duyuran SCOPE her yıl 400,000’den fazla izleyiciyi önde gelen uluslararası galerilerle buluşturuyor.
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Contemporary Istanbul 2010
İnsanlığımızın şifa bulabilmesi için sanat, en güçlü yollardan biri olsa gerek. x-ist, sadece sanatseverleri değil sanatı anlamadığını düşünenleri de Contemporary İstanbul 2010 fuarındaki standı b401’e davet ediyor.
Yarattığımız kurumlar, bize makinenin parçalarıymışız gibi davranır. Pozisyonlara, rütbelere, derecelere, sınıflara ayırır ve bize roller biçer. Bu roller içinde, süreğen bir baskı altında yaşarız. Bu baskının, en temelinde duygularımızın bastırılması olduğunu söylemek yanlış olmaz. Teknolojik “ilerleme” ve “uygarlık” adını verdiğimiz kültürümüz için ruhumuzu; bir diğer deyişle duygularımızı takas etmiş gibiyiz. Ne de olsa duygularımız, pek de verimli değillerdir.
Duygularımıza yaşama izni vermek, çarpık insanlığımızı iyileştirmek için neye ihtiyacımız var? İnsanlığımızın şifa bulabilmesi için sanat, en güçlü yollardan biri olsa gerek. x-ist, sadece sanatseverleri değil sanatı anlamadığını düşünenleri de Contemporary İstanbul 2010 fuarındaki standı b401’e davet ediyor. Serkan Adın, Ansen, Banu Birecikligil, Canan, Cem Dinlenmiş, Sinem Dişli, Ali Elmacı, Seda Hepsev, Burhan Kum, Nuri Kuzucan, Ekin Saçlıoğlu, Sena, Alp Sime, Ali Taptık, Lale Tara, Erkut Terliksiz, Gözde Türkkan, Nazım Ünal Yılmaz ve Nalan Yırtmaç yapıtlarıyla sizi karşılıyor olacak. x-ist, sanattan bütünüyle keyif alabilmek için önceden edindiğiniz fikirler ve tüm ön kabullerinizi bir süreliğine de olsa bırakıp, sanatçıların sözlerine kulak vermenizi öneriyor.
Türkiye’nin en büyük çağdaş sanat etkinliği olan Contemporary İstanbul, 5. yılında yine İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı Rumeli Salonları’nda sanatseverleri ağırlıyor. 25 - 28 Kasım 2010 tarihleri arasında gerçekleşecek fuar, Türkiye’de çağdaş sanatı geniş kitlelere yaymak hedefiyle, bu sene 14 ülkeden 80 galeri, 420 sanatçı ve 2 bine yakın eseri bir araya getiriyor.
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Art Hong Kong 2010
Asya’nın en önemli çağdaş sanat etkinlikleri arasındaki ününü pekiştiren Art Hong Kong 2010 Fuarı, üçüncü yılında 29 ülkeden, 150’nin üzerinde galerinin katılımıyla Asya sanat sahnesini aydınlatmaya hazırlanıyor. 26 – 30 Mayıs 2010 tarihleri arasında Hong Kong Kongre ve Sergi Merkezi’nde gerçekleşecek olan fuar, üçüncü yılında Deutsche Bank’ın ana sponsorluğunda açılacak.
Art HK 10’e davetli olarak katılan iki Türk galeriden biri olan x-ist, Türk çağdaş sanatının geldiği noktayı bir kez daha tüm dünya ile paylaşıyor olacak. x-ist’in sunacağı sanatçı yelpazesinde, Ansen, Lale Tara, Banu Birecikligil ve Canan yer alıyor. Ansen ve Lale Tara, son iki sene içerisinde Asya ülkelerinde büyük ilgi gören sergileriyle geniş bir izleyici kitlesine sahip olan sanatçılar. Eşine rastlanılmayan bir görsel dil geliştiren Ansen, jeopolitik içeriğe sahip yeni yapıtıyla, Canan ise 1998’den bu yana ürettiği video işlerinden özel bir seçkiyle Art HK 10’da yer alıyor. Lale Tara, gerçeklik üzerine düşündüren karelerinde, Bakire Meryem’in hikayesini sıra dışı bir açıdan aktarıyor. Banu Birecikligil, fantastik ögelerle oluşturduğu triptik yapıtıyla Asyalı sanatseverlerle buluşuyor.
Art HK 10’un katılımcılarından White Cube (Londra), Gary Hume ve Sarah Morris’in yağlıboya eserlerini, Galerie Lelong (Paris & New York) Catherine Yass’ın renkli baskılarını ve Lehmann Maupin (New York) Koreli sanatçı Do Ho Suh’un enstallasyonunu sergiliyor olacak. 4,5 günde 27,856 ziyaretçiyi ağırlayan ART HK 09’un ardından Art HK 10’un, büyük sıçrayışlarla ilerleyen Asya sanat dünyasının zirvesi olarak konumunu tescillemesi öngörülüyor.
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
GECE KARŞILAŞMASI
Banu Birecikligil, dış dünyadan tamamen uzaklaştığı, yer ve gök arasındaki gece yolculuğuna ait yapıtlarının yer alacağı “Gece Karşılaşması” adlı 4. sergisiyle 19 Kasım – 19 Aralık, 2009 tarihleri arasında x-ist’te izleyicilerle buluşuyor.
Önceki sergilerinde çocukluk imgeleri, aile fotoğrafları ve gazetelerin görselliğini aynı, ironik düzlemde buluşturan Birecikligil, son sergisi “Gece Karşılaşması”nda, dış dünyadan tamamen uzaklaşarak yer ve gök arasında gece yolculuğuna çıkıyor.
Olgunlaşma; potansiyel gücünü açığa çıkartma yolculuğunda sanatçı, iç dünyasının ilkel imgelerinin peşinden gittiği fantastik bir dünyada başka varlıklarla karşılaşıyor. Bazılarıyla işbirliği içinde ve temkini elden bırakmıyor. Terbiye edip kendi gücünü açığa çıkarttığı diğerleriyle de bir denge halinde gözüküyor. Varlıklarla teması ve etkileşimi, onlarla özdeki ortaklığını ve farklılığını anlamak üzere sorduğu soruları beraberinde getirirken verdiği cevaplar kendini başka bir düzeyde keşfetme sürecine dönüşüyor.
Birecikligil’in yapıtlarında doğallıklarından ötürü hayvanlara duyduğu hayranlığın ve doğasından kopan insanlığa ait kaygıların yansımalarını görüyoruz. Aynı zamanda, tüm varlıklarla paylaştığımız o ortak doğaya; “yıldızlara” ulaşma umudu var. Ve hep yaptığı gibi son sözü zamana bırakıyor.
Banu Birecikligil, 1970
1995 yılında Mimar Sinan Üniversitesi, Resim Bölümü’nden, 2000 yılında da Berlin Art University, Güzel Sanatlar Fakültesi’nden mezun oldu. Europaisches Patentamt (Avrupa Patent Bürosu)’da (Berlin, 1999) gerçekleşen ilk kişisel sergisinin ardından 2005 - 2008 yılları arasında, Cephe Ardında Flört, Ye Beni...Koru Beni... ve Kayıp Manzara adındaki sergileriyle x-ist’te sanatseverlerle buluştu. 9. ve 10. İstanbul Bienalleri, artfair06 Cologne (Köln, 2006), Contemporary İstanbul 07 ve 08, Made in Turkey (Frankfurt, 2008) ve “İstanbul Üzerine Olasılıklar, Sezgiler, Kurgular” (İstanbul, 2008) gibi etkinliklerde, Apartman Projesi, Hafriyat, Sobe gibi karma sergilerde yer aldı.
NOCTURNAL
Banu Birecikligil’s fourth exhibition“Nocturnal”, which will be shown at x-ist between 19 November-19 December, 2009, is the artist’s journey to her deep interior, removing herself from the rules and influences of the external world, a surreal night journey taking us between heaven and earth.
Banu Birecikligil's past shows have been a reflection of combined elements from her childhood, family pictures, images from newspapers, trying to come to grips with the real world. In her new show “Nocturnal”, the artist journeys to her deep interior, removing herself from the rules and influences of the external world, a surreal night journey taking us between heaven and earth.
This journey is not just a journey into the subconscious dream scape but a journey of maturation where the artist confronts or has chance to encounter with archaic creatures/symbols which are vital to her maturation allowing her to reach her potential as an artist. While cautiously collaborating with some of them, and she tames others, revealing her powers. During her contact with these creatures, she questions the unity and the disparity between them in essence; and the answers lead her to yet another level in self-discovery.
In Birecikligil’s work, we witness her love of animals due to their intrinsic natural (Nature) honesty. We also see her concerns about the future of humanity due to it's growing self-alienation. At the same time, she has a hope to reach the spirit shared by all creatures, “the stars”. In the end, she leaves the last word to time.
Banu Birecikligil, Istanbul, 1970
Birecikligil graduated from Mimar Sinan University , Painting Department in 1995 and the Berlin Art University , Faculty of Fine Arts in 2000. After her first solo show in the European Patent Bureau (Berlin , 1999), she had three exhibitions in x-ist between 2005 and 2008, Flirting Behind the Front-lines, Eat Me… Protect Me and Lost Landscape. She participated in the 9th and 10th Istanbul Biennials, artfair06 Cologne (Cologne , 2006), Contemporary Istanbul 07 and 08, Made in Turkey (Frankfurt, 2008), “Possibilities, Perceptions and Speculations on Istanbul ” (Istanbul , 2008) and group exhibitions such as the Apartment Project, Hafriyat and Sobe.
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
“KAYIP MANZARA”
x-ist, 13 Aralık 2007 - 12 Ocak 2008 tarihleri arasında Banu Birecikligil’in “Kayıp Manzara” başlıklı üçüncü kişisel sergisine ev sahipliği yapacak.
Banu Birecikligil, “Cephe Ardında Flört (2005)” ve “Ye Beni... Koru Beni (2006)” başlıklı sergilerinin ardından “Kayıp Manzara” ile üçüncü kez x-ist’te...
Birecikligil’in yapıtları çocukluğumuzda inandığımız, hayal ettiğimiz, öğrendiğimiz ancak zamanla günümüz sosyal paradoksları arasında yitip, gitmiş ve / veya dönüşmüş birtakım kavramların zihnimizde bugünkü yerini sorgulamaktadır. Birecikligil’in yapıtlarındaki resim dili tarafsızlığını imleyen bir “bitmemişlik estetiği”ni vurgular. Sanatçının, her izleyiciyi kendi “kayıp manzara”sının izlerini kendi belleğinde süreceği hatıralarına doğru yolculuklara çıkaracak yapıtlarıyla ilgili olarak Marcus Graf şunları belirtir:
“...Yapıtlardaki anti-estetik, çizgisel olmayan bir kavramsal yaklaşım ve dışavurumcu olmayan bir resim üslubunun üst üste binmesinin sonucudur. Bu anti-estetik, sermayenin imge havuzu ile reklam endüstrisinin bol cilalı estetiğinin görsel çöplüğünce zaten kirletilmiş olan görsel algımızı tahrip eder. Yapıtlar, tıpkı gerçekliğimiz gibi parçalanmış ve rüyalarımız gibi tuhaftır. Farkındalıkla uyku arasında gidip gelmeleriyse onları, kişisel çağrışımlar koleksiyonu ve gerçekliğin alternatif yapılarına dönüştürür. Resimler, yanılsama ve yaşam arasındaki sınırda bilgi ve orantı muhafızlarının devriye gezmediği bambaşka bir halet-i ruhiyeye girişi sağlayan açık kapılara benzerler. Orada, izleyicinin kendisini belli bir mesafeden yansıtabilmesi için olağan düzeninin dışına adım atabilme şansı vardır...”
Banu Birecikligil, 1970’de İstanbul’da doğdu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Akademisi’nden 1995’te mezun olduktan sonra Berlin Sanat Üniversitesi Udk’da lisans ve yüksek lisans eğitimini tamamladı. Günümüz çağdaş resminin genç yeteneklerinden biri olarak kabul edilen sanatçı, artfair06 / Cologne , 9. İstanbul Bienali / Misafirperverlik Alanı, hundert20.de / Berlin gibi uluslararası etkinliklerde, Apartman Projesi, Hafriyat ,Sobe gibi karma sergilerde resim, obje ve mekan yerleştirmeleriyle yer aldı. Cephe Ardında Flört (2005) ve Ye Beni …, Koru Beni… (2006) başlıklarıyla kişisel sergileriyle X-ist'te yer aldı.
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Ye Beni... Koru Beni...
Galeri x-ist, Nisan ayında Banu Birecikligil’in ikinci “kişisel” sergisine yer veriyor.
“Ye Beni …Koru Beni…” adlı sergiyi 8 Nisan – 02 Mayıs 2006 arasında ziyaret edebilirsiniz.
Sanatçının ilk sergisinde, izleyici, genç kızların, çeşitli doğal ve yapay afetlere izleyici olmak ve / ya da bunların zanlısı olmak arasında kaldığı; kundakçı olmak ve izleyici olmak arasındaki belirsiz yeri, referans noktası alan bir çocuklukla karşılaşıyor.
Birecikligil’in son sergisinde belki aynı coğrafyayı tekrar ziyaret ediyoruz ama farklı bir açıdan. Bu unuttuğumuz bir yere, hayalgücünün güvenirliliği olan daha masum, kemik-leşmişlikten, durgunluktan, günümüzün endüstriyel hipergerçekliğinden uzak bir zamana
(alınan) turist vizesidir. Geçmişimizin kahramanlarını ve tılsımlarını yeniden ziyaret edip, bilincin olgun mantığıyla çocukluğumuzun bahçelerinde gezmek için bir şanstır.
Eat Me... Protect Me...
Galeri x-ist,is showing Banu Birecikligil’s 2nd solo exhibition. The exhibit will be on display from 8th of April till 2nd of May 2006.
In her first show the viewer was faced with childhood as a reference point where young girls were caught between being spectators to various natural and manmade disasters and/or being the suspected protagonists of the same. The undefined line between arsonist and spectator.
In the latest show by Birecikligil we revisit maybe the same geography but from a different perspective. This is a tourist visa to a place we had forgotten, to a more innocent time where one had the security of the imagination. Away from the calcified, stagnant, industrial hyperreality of the now. A chance to revisit the heroes, and talismans of our past, and walk through the gardens of our childhood with a mature sense of consciousness.
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
“CEPHE ARDINDA FLÖRT”
Ressam Banu Birecikligil, özel bir durumdan çok, içinde yaşadığımız dünyanın genel kaygılarını konu alıyor. Sanatçının, “ Kafamızda oluşan ve de oluşturulan gerçekler... Medya yoluyla edindiğimiz gerçeklik... ve de yabancılaşma” diye açıkladığı, değişik yerlerden eline geçen görsel malzemelerden faydalanarak, bunları bir resimde bir araya getirdiğinde farklı anlamlar absürdlükleri ile ortaya çıkarıyor.
“Güzel satıhın altında ironi yolu ile belli belirsiz bir irkilme elde etmek istiyorum. Kızlar ise masum bilgisiz ve vurdum duymaz şımarık halleriyle, belki kurban belki suçlu konumda, arkadaki ürkünç sahneye işaret ediyor.”
Banu Birecikligil’in eserlerini 17 Mart – 09 Nisan 2005 tarihleri arasında izleyebilirsiniz.